TARIM VE ORMAN BAKANIMIZA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİNDE BULUNDUK
.jpg)
TARIM VE ORMAN BAKANIMIZA HAYIRLI OLSUN ZİYARETİNDE BULUNDUK
Başkanımız M. Ülkü Karakuş, Yönetim Kurulu Üyelerimiz ile birlikte 28.03.2022 tarihinde Tarım ve Orman Bakanı Sn. Prof. Dr. Vahit Kirişçi’ye hayırlı olsun ziyaretinde bulunmuş; bu vesileyle Bakanımıza sektörümüzdeki gelişmeler, karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerilerimiz konusunda bilgi vermişlerdir.
Ziyaretimiz sırasında Başkanımız M. Ülkü Karakuş aşağıdaki hususları Bakanımıza aktarmıştır;
- Karma yem sektörümüz 27 milyon ton karma yem üretmekte ve bunun için yaklaşık 12 milyon ton yem hammaddesi ithal etmektedir. İthal edilen hammaddelerin dörtte biri Rusya ve Ukrayna’dan karşılanmaktadır.
- Ukrayna-Rusya diğer pek çok ülkeden farklı olarak pek çok üründe bizim bağımlı olduğumuz bir pazardır. Bu iki ülke arasındaki savaş sürüyor ve buna bağlı olarak piyasa daralmaktadır.
- Önümüzdeki günlerde Ukrayna’da başlaması gereken ekim döneminin aksamasıyla ilgili endişelerimiz bulunmaktadır.
- Karadeniz’den gelen ürünlerle ilgili sigortalarda sıkıntılar bulunuyor, gemi sahipleri bu bölgelere girmek istememektedir, dolayısıyla bu noktada bir sigorta çalışmasına ihtiyaç vardır. Rusya ve Ukrayna’dan tedarikimizin devam ettirilebilmesi için armatörlerin devlet garantisi ile teşvik edilmesine ihtiyaç bulunmaktadır.
- Enflasyonun artması nedeniyle alım gücü düşmektedir. Bankacılık sisteminde kredi bulmakta güçlük çekilmektedir, müteşebbislerimize ek krediler sağlanması için yeni bir bakış açısı geliştirmemiz gerekmektedir.
- Transgenik ürünlerin yemlerde kullanımı giderek artmaktadır. İlgili Kanun 12 yıl önce çıkmıştır ve hala uygulanmaya devam etmektedir. İlk başta onaylı gen sayımız neredeyse AB ile aynı iken, an itibariyle AB’de onaylı gen sayısı 200’ü bulmuş olup, bizde ise bu sayı 36 olarak kalmıştır. Bu durum da lojistikte, tedarikte, pazarlamada maliyetlerimizin yükselmesine neden olmaktadır. Bu durumun, ilgili yönetmelikte, AB’de insan gıdası olarak izin verilmiş çeşitlerin bizde hayvan yemi olarak tüketimine izin verilmesi şeklinde bir tadilatla düzeltilebileceği kanaatindeyiz.
- Çiftçilerimize hazine desteği kredilerde maksimum limitlerin arttırılması ile ilgili çalışmalara ihtiyaç vardır.
- OSB’lerde doğalgaz maliyeti diğer yerlere kıyasla şu an 3-3,5 kat daha yüksek, bu sürdürülebilir bir durum değildir; bu konuda Bakanlığımızın BOTAŞ ile görüşmeleri önem arz etmektedir.
- Melas fiyatları bir süre kamu tarafından desteklendi ama son zamanlarda yükselişe geçmiştir. Bunun çözümü için geçici süre de olsa, en azından bu kriz geçene kadar melasın maya ve yem sektörü dışındaki sektörlerde kullanımının önlenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
- Bu yıl üreticiyi merkeze koyan politikaların uygulanması mecburiyeti söz konusudur. Çiğ süt fiyatı ile ilgili olarak da son açıklanan fiyat (5,70 TL/lt + 1 TL prim) üreticinin maliyetini karşılamamaktadır, önümüzdeki dönemde en azından süt priminin arttırılmasına ihtiyaç olacaktır.
- ÜFE’nin yüzde yüzü bulduğu bu ortamda, üretici fiyatlarının baskılanması üretimden kopuşu getirecektir.
- Bu yıl buğday tedariki mısır ve arpa tedarikinden çok daha öncelikli hale gelecektir, buğday 5000-6000 TL/ton fiyatları bulmuştur, özel sektörün de piyasaya girebilmesi için TMO’nun uygun fiyatla ürün sağlaması bir miktar azaltılarak sonlandırılması faydalı olacaktır.
- TMO piyasanın regüle edilmesi anlamında çok iyi niyetli hareket etse de enflasyonun önlenmesi mümkün olamamaktadır. Ekmek fiyatının düşük tutulması buğday üreticisini sıkıntıya sokmaktadır.
- Yemde ve pek çok hammaddede KDV sıfırlanmasına veya %1’e inmesine rağmen, DDGS, mısır glüteni gibi ürünlerde KDV %18’de kalmıştır. Bu ürünlerle ilgili de KDV indirim taleplerimiz bulunmaktadır.
- 1734 sayılı Yem Kanunu mülga oldu ancak bu Kanuna dayandırılan “Yemlerde Kullanılacak Yağlar Hakkında Tebliğ” hala yürürlüktedir, günümüz şartlarına ve mevzuatımıza uymayan bu tebliğin de kaldırılmasını talep etmekteyiz.
- Sektör olarak en çok ithal ettiğimiz ürünlerden birisi de soyadır, soyada KDV %1, soyadan elde edilen küspenin KDV’si sıfır, tam yağlı soyanın KDV’si sıfır, fakat bundan çıkan yağın KDV’si % 18 olarak uygulanıyor. Bu ürün insan gıdası olarak kullanılan hayvansal ürünlerin üretiminde de kullanılmaktadır, bu nedenle bu üründe KDV’nin %18’den %1’e indirilmesini talep etmekteyiz.
- Dahilde İşleme Rejimi sayesinde tavuk, balık, yumurta gibi ürünlerde ihracatımız gelişmektedir. Şu an satış yaptığımız pazarlar zorluklarla elde edilmiştir, o yüzden ihracat yapan sektörlerin mamul madde ihracatının engellenmesi konusunda endişeleri bulunmaktadır.
- Mısır sapı, koçanı gibi hayvan yemi olarak değerlendirilme potansiyeli olan ürünlerin enerji üretimi amacıyla yakılması yerine, selüloz açığı olan ülkemizde hayvansal üretimde değerlendirilmesinin özendirilmesine ihtiyacımız bulunmaktadır.
Yönetim Kurulu Üyelerimiz tarafından aşağıdaki hususlar gündeme getirilmiştir:
- Yem sektörü ile ilgili üretici tarafında kötü bir imaj oluşmuş olsa da 500’ün üzerinde yem fabrikası olan sektörümüzdeki çok güçlü rekabet nedeniyle yem fiyatlarının sebepsiz ve fahiş oranlarda arttırılması mümkün değildir.
- Rendering ürünleri soya yerine kullanılabilecek kadar değerli ürünler olmasına rağmen, tür içi kullanımı hala yasaktır. Bu ürünlerin tür içi kullanımının kanatlılarda hayvan sağlığı açısından zararlı olduğuna dair bilimsel bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle rendering ürünlerin kanatlılarda tür içi kullanımına izin verilmesi sektörümüz açısından önem arz etmektedir.
- TMO tahsislerinde bölgelere göre farklılıklar olmaktadır, firmalara aynı oranda dağıtım yapılması bizim için önem arz etmektedir.
- Karayolu ile nakliye maliyetlerimiz giderek artmaktadır, bu nedenle demiryolu nakliyesi önemli hale gelmiştir. Şu an bire üç gibi bir maliyet farkı olduğu görülmektedir. TMO limanlara getirdiği hububatları iç bölgelere (Örneğin; Ankara, Kayseri, Erzurum, vb.) demiryolu ile naklederek bazı tahsisleri de iç bölgelerdeki merkezlerden dağıtarak nakliye maliyetlerimizin düşürülmesine yardımcı olabilir; burada oluşabilecek ara maliyetler de ürün fiyatı üzerine eklenebilir.
- Çiğ süt fiyatının belirlenmesi konusunda Ulusal Süt Konseyi’nin daha hızlı ve dinamik şekilde aksiyon alması gerekmektedir.
- Son birkaç yıldır gübre fiyatlarının artması ve biyogaz tesislerinin kurulması nedeniyle hayvansal gübre önemli hale gelmiştir. Burada sorun biyogaz tesislerinde kullanımı veya organik gübreye dönüştürülmesinde bu hayvansal gübrenin işlenmesine ihtiyaç bulunmaktadır, bu gübrenin işlenmesinde çiftçiye destek verilirse bu konuda ilerleme kaydedilebilecektir.
- İthal hammaddelerin bu derece pahalı oldu bir dönemde doğudan batıya hammadde tedariki önemli hale gelecektir.
- Rusya-Ukrayna krizine bağlı olarak spekülatif fiyatlamaların önlenebilmesi için bu bölgelerden ülkemize gemi akışının sürdürülmesi önem arz etmektedir.
- Tarımsal üretimin çiftçinin inisiyatifine bırakıldığı bölgelerde plansız üretime bağlı olarak arz-talep dengesinde sıkıntılar yaşanmakta ve üretilen ürünler israf olmaktadır.
Sayın Prof.Dr. Vahit Kirişçi;
- Bu ülkenin kaynaklarının öncelikle bu ülkenin insanlarının ihtiyaçları için kullanılması gerektiğini,
- Bitkisel üretim tarafında un, yağ, şeker; hayvansal üretim tarafında ise et, süt, yumurtanın bizim için stratejik ürünler olduğunu,
- Kendi kaynaklarımızı kullanarak arz güvenliğini sağlamamız gerektiğini, yetersiz kaldığımız durumda arazilerimizin etkin ve verimli kullanılması gerektiğini; toprağın yanlış kullanılması alışkanlığımız olduğunu, birinci sınıf tarım arazilerinin üzerine sera kurulmasının doğru bir yaklaşım olmadığını,
- Tarım konusunun milli bir görev olarak kabul edilmesi gerektiğini,
- Aslında, doğrudan ve dolaylı yoldan verilen destekler hesaba katıldığında tarıma 115 milyar TL civarında bir kaynak aktarıldığını, ancak bu kaynaklardan istenilen dönüşün sağlanamadığını,
- Desteklemelerin nakdi değil ayni verilmesi gerektiğini ve sadeleştirme yapılarak bu konuda yeni bir yaklaşım benimsenmesine ihtiyaç olduğunu,
- Rusya-Ukrayna ile görüşmelerin devam ettiğini,
- Bir yönetişim anlayışı içinde, paydaşlarla sık sık bir araya gelmenin sorunların çözümünde faydalı olacağını ifade etmiştir.